Türkiye’nin gündemi nedir, kim belirliyor? Hayat pahalılığı mı, işsizlik mi, asgari ücret mi, emekli maaşları mı, plansızlık mı, eğitim sistemimizin akıldan, bilimden ve üretimden uzaklaşmış olması mı, beyin göçü mü, mülteci/sığınmacı meselesi mi, terör mü, sokakta polisiye olaylarının artması can güvenliğinin kalmaması mı, uyuşturucu kullanımının özellikle gençler arasında yaygınlaşması mı, yolsuzluk, hırsızlık ve ahlaksızlığın artması mı,  iş kazaları/ iş güvenliği mi, genç intiharları mı, kadına şiddet ve taciz olaylarının artması mı, TC Anayasası mı, İdam cezasının kaldırılmış olması mı, bölgemizde bir türlü bitirilemeyen savaşlar mı ya da hepsinin önünde baskıcı-otokrat, devleti tüm kurumlarıyla ele geçirmiş başkanlık/tek adam rejimi mi?

Seçin bunlardan birini, üzerinde konuşalım.

 Acaba bunlardan biri diğer tüm sorunların kaynağı mı? Haydi karar verin.

Bana sorarsanız bu sorunlar sonuç, biri diğerinin nedeni ve zincirleme çoğalarak büyümekteler ve asıl kaynak tüm hukuksuzluğu, yolsuzluğu, adaletsizliği, eşitsizliği içinde barındıran siyaset kurumu ve baskıcı otokrat tek adam rejimi…

İstiyorum ki, Hiperaktif bir iletişim kuralım; hem sorunlarımızı paylaşalım ve hem de birlikte çözümler arayalım ve sonunda siyaset kurumuna diyelim ki, sorunların kaynağı sizsiniz; demokrasinin önünü açın, sorunun kaynağı değil çözümü olun…

Ve sonunda halka dönelim, tüm bu sorunları sen yaşıyorsun, çocuklarının, ülkenin geleceği giderek kararıyor hadi itiraz et, hadi bişey yap…

By admin